Kondilom (Anal ve Genital) Siğil Tedavisi

Bu yazımızda son yıllarda görülme sıklığı artan kondilom hastalığı detaylı olarak ele alınacaktır. Yazımızı inceleyerek kondilom neden olur, kondilom tehlikeli midir, kondilom nasıl anlaşılır, kondilom nasıl tedavi edilir, kondilom kansere neden olur mu gibi soruların cevaplarını detaylı olarak öğrenebilir, aklınıza takılan soruları yorumlar kısmından sorabilir ve uzman doktorlardan cevap alabilirsiniz.

Kondilom (Anal ve Genital Siğil) Nedir?

Siğiller vücutta HPV virüsüne bağlı olarak ortaya çıkan iyi huylu lezyonlardır. HPV virüsünün 100 den fazla farklı türü bulunmaktadır. Siğilin yapısal özelliği ve vücudun hangi bölgesinde ortaya çıktığı virüsün (human papilloma virüs) türüne bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Kondilomlarda tıpkı bütün siğiller gibi  HPV virüsüne bağlı olarak oluşmaktadır. Ancak diğer siğillerden farklı olarak kondilomlar yalnızca anal ve genital bölgede ortaya çıkmaktadır. Yapısal olarak diğer  siğillere benzer olmasına rağmen diğer siğillerden farklı olarak kondilomlar sağlık açısından riske neden olmaktadır.  Bu nedenle anal ve genital bölgede ortaya çıkan siğiller mutlaka dikkate alınmalı ve uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Kondilom (Anal-Genital Siğil) Neden Olur?

Kondilomlar Human Papilloma adı verilen bir virüse bağlı olarak ortaya ç

Koıkan lezyonladır. Kondilom bulaşıcı bir sorundur. Anal ve genital bölgede ortaya çıkan kondilomların en sık oluşma sebebi cinsel yolla bulaşmadır. Nadiren de olsa ortak alan kullanımı, ortak eşya kullanımı gibi sebeplerle bulaşabilmektedir. Ancak çok büyük oranda cinsel yolla bulaşmaktadır.

Kondilomlar bulaşıcı olmasının yanı sıra bulaştıktan sonra da yayılma eğilimi göstermektedir.

Kondilom sorununun daha net anlaşılması için Human Papilloma Virüsü hakkında bilgi sahibi olunması faydalı olacaktır.

Human Papilloma Virüsü Özellikleri

Human Papilloma virüsü 100 den fazla alt tipi bulunan bir virüstür. Bunlardan 40 tanesi anal ve genital bölge siğillerinden sorumludur. Anal ve genital bölgede oluşan siğillerde kanserleşme görülebilmektedir. Virüsün bazı tiplerinde kanserleşme riski oldukça yüksektir.

Örneğin kondilom oluşumundan sorumlu tip 6 ve 11 kanser açısından düşük risk taşır. Ancak tip 16 ve 18 kanser açısından yüksek risk taşımaktadır.[1]

HPV Tipleri ve Kanser Risk Oranları

Düşük riskli tipler:  6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 55 ve 62

Yüksek riskli HPV Tipleri: 26,53 ve 66 gösterilmektedir.

En riskli HPV tipleri: 16 ve 18 en yüksek riskli tiplerdir. Ek olarak ,31, 33, 35, 39, 45, 51, 56, 58, 59, 68, 73 ve 82 gösterilmektedir.[2]

Kondilom Nasıl Görünür?

Human Papilloma Virüs / Kondilom  Nasıl Bulaşır?

HPV temas yoluyla bulaşır. Ancak virüs yapısal olarak kuluçka evresi (Incubation Period) olan bir virüstür. Bu nedenle temasla bulaşma olsa bile virüs o an enfekte olmayabilir. Yani siğiller oluşmayabilir. Siğiller temastan çok sonra ortaya çıkabilir.

Bunun nedeni ise HPV nin kuluçka evresi ya da daha anlaşılır tabirle bulaşsa bile aktif olmamasıdır. HPV bulaşma sonrasında hiçbir şikâyete neden olmadan aylarca kişinin vücudunda pasif halde bulunabilir. Kişinin vücut direncinin düşük olduğu bir zamanda ise aktifleşerek siğiller yani kondilomlar oluşmasına neden olabilir.

Yapılan araştırmalar sonucunda HPV virüsünün bulaşma sonrasında vücutta pasif olarak 2 hafta ile 8 ay arasında canlı olarak kaldığı tespit edilmiştir.  Kondilomları bulunan kişilerle cinsel temasta bulunan kişilerin %64 ünde 9 ay sonra klinik olarak incelenecek düzeyde anal-genital siğil varlıkları tespit edilmiştir. [3]

Kondilom Risk Faktörleri Nelerdir?

Kondilom bulaşmasında cinsel temas en büyük risk faktörüdür. Ancak bazı durumlar risk oranını arttırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre kondilom oluşma riskini arttıran durumlar şunlardır; cinsel partner sayısının fazla olması ve ilk cinsel ilişkinin erken yaşlarda ve korunmasız olması (ayrıca cinsel hayatı erken yaşta başlayan bireylerde kanserleşme riski de daha yüksektir.)[4]

Kondilom Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kondilomlar bulaşma ve yayılma eğiliminde olan lezyonlardır. Bu nedenle fark edilir edilmez en kısa sürede tedavi edilmesi gerekmektedir.  Ayrıca uzun süre tedavi edilmeyen kondilomların kanserleşme riski bulunmaktadır.

Günümüzde güncel olarak 2 farklı tedavi uygulanmaktadır. Bunlar krioterapi (dondurma) ve radyo frekans tekniğidir.

Bunlara ek olarak başlangıç aşamasında olan siğillerin tedavisi için lokal olarak uygulanan kremler kullanılmaktadır. Başarı oranları düşüktür. Ancak yeni oluşan lezyonlarda bazen olumlu sonuçlar alınabilmektedir. İlaç tedavisi denenebilir. Ancak sonuç alınmazsa ilaç tedavisinde ısrarlı olunmamalıdır. Aksi halde bu süreç içerisinde sorun daha çok ilerleyebilmektedir.

Krioterapi (Dondurma) Yöntemi ile Kondilom Tedavisi

Krioterapi ben ve siğil tedavisinde dermataloji uzmanları tarafından kullanılan bir yöntemdir. Tedavide amaç istenmeyen ben ve siğil dokusuna sıvı azot uygulayarak siğil dokusunun çürüyerek düşmesinin sağlanmasıdır.

Dondurma tedavisi anal ve genital siğillerin tedavisinde de tercih edilmektedir. Ancak sıvı azot ciltte kontrolsüz yanıklara ve doku kaybına neden olabilmektedir. Ayrıca genital ve makat bölgesinde iç kısımlara uygulanamamaktadır. Bu nedenle kondilom tedavisinde önerilen bir yöntem değildir. Kondilom tedavisinde makat içinde bir tane siğil kalsa bile kısa sürede yayılabileceği için kalıcı bir tedaviden söz edilemez.

Radyo Frekansla Kondilom (Anal-Genital) Siğil Tedavisi

Radyo frekans cihazı sağlık alanında sıklıkla kullanılan bir cihazdır. Cihaz sayesinde radyo dalgaları ısı en enerjisine dönüştürülmektedir. RF cihazının yüksek ısısı istenilen hassaslıkta ayarlanabilmektedir. Bu sayede ben ve siğil dokuları ciltten istenilen düzeyde buharlaştırılabilmektedir. Cihazının bu şekilde milim milim buharlaştırma yapması sayesinde sağlıklı dokular zarar görmez. Bu sayede dondurma tekniğinde olduğu gibi herhangi bir yanık oluşması durumu söz konusu olmaz. Ayrıca sağlıklı doku zarar görmediği içinde tedavi sonrasında rahatsız edici iz kalmaz.

RF cihazı ile anal ve genital bölgede bulunan tüm siğiller temizlenebilir. Bu sayede geride siğil kalmayacağı için sorunun tekrar etme riski azalır.

KONDİLOM TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?

Kondilom Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kondilomlar virüs kaynaklı olduğu için tedavi kadar takip süreci de önemlidir. Bu nedenle tedavi süreci planlanırken mutlaka takip süreci de göz önüne alınmalıdır.

-Tedavide en önemli husus tüm siğillerin temizlenmesidir. Bu sayede sorunun tekrar etme ve yayılma riski en aza indirilebilir. Sorun virüs kaynaklı olduğu için tüm siğiller temizlense bile virüs vücutta kalabileceği için yeni siğiller oluşabilir. Bu nedenle tedavi sonrasında hastaların uygun aralıklarla kontrole çağırılması ve kontrolde herhangi bir siğil oluşumu görülürse müdahale edilmesi gerekir. Tedavinin tamamlanması için hastaların kontrol seanslarında yeni siğil oluşumları görülmemesi gerekmektedir.

-Kondilom tedavisinde hastalar lokal olarak uygulanan kremlere başvurmaktadır. Krem tedavisi ilk etapta denenmelidir. Ancak sonuç alınmaması halinde ısrarcı olunmamalı mutlaka tedavi için uzman bir doktora gidilmelidir.

-Başarılı bir tedavi süreci için uygun branş ve alanında uzman bir doktor tercih edilmelidir. Kondilomlar  siğillerle benzer olduğu için sıklıkla dermatoloji uzmanları tercih edilmektedir. Ancak dermatoloji uzmanlarının uygulayacağı krioterapi yöntemi anal ve genital siğillerin tedavisinde yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle başarılı bir tedavi için anal hastalıklar alanında uzman bir genel cerrah tercih edilmesi faydalı olacaktır.

HPV den Korunma

HPV virüsü cinsel olarak aktif herkesi etkileyebilecek bir sorundur. Bu nedenle gerekli önlemlerin herkes tarafından alınması önerilmektedir. Kondilom ve kondiloma bağlı olarak ortaya çıkabilecek sorunların engellenmesi için kız ve erkek çocuklarına 9 yaşından sonra HPV aşısı yaptırılması önerilmektedir.

Yapılan araştırmalar aşılama çalışmalarının düzenli yapıldığı ülkelerde diğer ülkelere göre HPV kaynaklı kanserlerin 4 kat daha az görüldüğü tespit edilmiştir.

---

Kaynaklar

[1] Luria, L., & Cardoza-Favarato, G. (2017). Human papillomavirus.

[2] Bansal, A., Singh, M. P., & Rai, B. (2016). Human papillomavirus-associated cancers: A growing global problem. International Journal of Applied and Basic Medical Research, 6(2), 84. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4830161/

[3] http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/deri_zuhrevi/dr_sertac_sever.pdf

[4] Plummer, M., Peto, J., Franceschi, S., & International Collaboration of Epidemiological Studies of Cervical Cancer. (2012). Time since first sexual intercourse and the risk of cervical cancer. International journal of cancer, 130(11), 2638-2644. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3982220/

[5]Bansal, A., Singh, M. P., & Rai, B. (2016). Human papillomavirus-associated cancers: A growing global problem. International Journal of Applied and Basic Medical Research, 6(2), 84. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4830161/